Siraceddin Kaşgarlı’s review published on Letterboxd:
Hereditary, Amerikalı yönetmen Ari Aster’ın ilk uzun metrajlı filmi. Günümüz korku sinemasına okkalı bir giriş yaparak damgasını vurmuş. Korku filmlerini pek sevmeyen biri olarak, The Wailing'ten sonra en beğendiğim film oldu diyebilirim.
Hereditary ilk yarıda eser miktarda korku ögesi bulundursa da daha çok psikolojik-gerilim tadında ilerliyor. İkinci yarıda ise korkunun dozu epey artıyor. Tabii bu filmden bir Korku Seansı aktifliği beklememek lazım. Hoş Ari Aster’ın böyle bir iddiası da yok. Ama iddialı olduğu bir konu var ki filmin atmosferini doğru kurmak. Korku filmleri senaryonun yanında atmosferiyle de ön plana çıkmalıdır bana kalırsa. Hereditary’de yaratılmak istenen atmosfer de çok başarılı. Filmin başından itibaren sizi geriyor.
Filmdeki herkes o kadar iyi bir iş çıkarıyor; özellikle Toni Collette, her oyuncunun altından kalkamayacağı bir performans sergiliyor. Üstelik kendisinin korku filmlerinde oynamaktan hiç hazzetmeyen birisi olduğu notunu da düşelim.
Çok iyi çekilmiş, teknik işçiliği göz kamaştıran, sinematografisiyle bir korku filmine fazla dedirten Hereditary’nin zayıf yönleri de var elbette. İlki hiçbir sürprizini saklamayı becerememesi maalesef. Son olarak, finalin yeterince etkileyici olamaması ve biraz aceleye getirilmesi. Aslında bu ikisi biraz da birbirine bağlı zayıflıklar.
Bir aile trajedisinin kâbusa dönüşmesini merkezine alıp hayatta çok sık karşılaştığımız gibi kötü bir olayı bir başkasının takip ettiği o berbat dönemlerden birini abartılı bir biçimde anlatan Hereditary, modern korku filmleri arasında kendine sağlam bir yer edinmeyi hak ediyor.
Filmin muazzam açılış sahnesini yönetmen Ari Aster’ın yorumuyla aşağıdaki videodan izleyebilirsiniz.
nyti.ms/32s2q03