Furkan1501’s review published on Letterboxd:
Woman King, üstüne uğraşılmış prodüksiyon tasarımı, bilindik formüller ile hazırlanmış senaryosu, yorucu kurgusu ve bir süre de olsa sizi sürükleyen temposu ile temelde çok klişe bir Hollywood yapımı gibi dursa da, prodüksiyonu ile bu kalıbın dışına çıkmayı hedefleyen ancak senaryosu yüzünden tam da bu kalıbın karşılığı olan bir iş olmuş.
Filmin prodüksiyonu gerçekten oldukça güzel hazırlanmış ve her detay bizlere yaşanan olayın geçtiği dönemi harika yansıtmış. Özellikle karakterlerin kendilerine ait olan çadırları, kostümleri ve silahları oldukça özenle yapılmış ve bir kabilenin gündelik düzeni bizlere oldukça güzel gösterilmiş. Şüphesiz filmin en güçlü tarafının prodüksiyon tasarımı olduğunu söylemek herhalde yanlış olmaz. Hatta öyle ki bana genelde Black Panther filminin fütüristik ve farklı bir yorumu kıvamında bile hissettirdi.
Filmin üstüne inşa ettiği senaryosu ise tamamen klişelerle dolu ve her şey epey tahmin edilebilir ilerliyor. Birbirilerine senelerdir düşman olan iki farklı kabile birbirleri arasındaki davayı bitirmek adına mücadele ediyorlar ve kadın kabilemiz senelerdir çektikleri zulmü bitirmeyi amaçlıyor. Sonunda elbette beklenen oluyor ve kadın kabilemiz mücadelesini galibiyet ile noktalıyor. Ancak film her ne kadar senaryo açısından çok basit bir matematiğe sahip olsa da, arada sırada kadın erkek ayrımı, kadının toplumdaki yeri, kadınlara yapılan zulüm ve kadın tecavüzü konularına da parmak basıyor ve bunları da belirli bir yere kadar göz önüne getirmek istiyor. Fakat çok büyük bir eleştirinin olduğunu söylemek pek doğru olmaz ama yine de böyle bir prodüksiyona ve hikayeye sahip olan bir yapımın bu noktalara değinmesi bence hiç fena değil.
Bunun dışında filmin 2 saat 15 dakikalık kurgusu senaryoya göre epey uzun ve yorucu. Özellikle son perdeye doğru yaşanacak olaylar pek sürpriz içermemekle birlikte çok yavaş oluyor ve bu da izleyiciyi biraz filmden koparıyor. Keşke final kısmını az daha kısa yapsalarmış çünkü filmin sonunu daha son savaş bitmeden tahmin ettim doğrusu. Aynı şekilde filmi izlerken birçok yerde tahmin ettiğim şeyler aynen yaşandı ve film klişelerin dışına ne yazık ki çıkamadı. Özellikle filmin başından beri ekibin lideri konumundaki karakterin gelişimi her anlamda epey basit ve tahmin edilebilir. Oyuncu Viola Davis filmdeki en başarılı isimlerden biri olsa da, karakterinin gelişimi çok sade ve düz. Fakat oyuncu yine de yeteneğinin hakkını veren bir oyunculuk sergilemiş.
Viola Davis'e kıyasla daha çok yan rollerde kendine şans bulan Lashana Lynch ise performansı ile bir başka göze çarpan isim konumunda. Filmdeki rolü bir yerden sonra çok önemli bir noktaya geliyor ve filmin etkileyiciliğini daha fazla artırıyor. Akılda kalıcı performans anlamında da bu oyuncunun epey öne çıktığı söylenebilir. Ancak diğer yan karakterler ise hikayede çok klişe gelişimler ile devam ediyor ve kendileri ile herhangi bir duygusal bağ kuramıyoruz. Filmin başından beri eğitilen kızımız bile yaşanan olaylardan sonra hiç umrumuzda olmuyor. Bu açıdan başta yarattığı sürükleyici tempoyu yaşattığı ağır olaylar ile kaybetmesi de filmin bir başka eksi tarafı. Ayrıca filmin sonu bence tercih edilebilecek en zayıf finallerden biri. Filmin başından bile tahmin etmek hiç zor değil.
Özet olarak Woman King özenli prodüksiyonu, düz senaryosu, karakter gelişimleri ve tatminkar sürükleyiciliği ile bizlere ortalama bir Hollywood filmi sunuyor ve klişe Hollywood formülleri ile oluşturulsa da bu kalıbın dışına çıkmayı hedefliyor. Senaryosundaki basitliği koruyup yaptığı ufak tercihleri değiştirse ve aksiyonunu çok daha iyi bir noktaya getirse daha iyi bir film ortaya çıkabilirmiş. Özellikle filmin aksiyon tarafı ne yazık ki yapılan prodüksiyonun karşılığını veremiyor ve bazen hikayeden bile daha sıkıcı bir tona bürünüyor. En azından filmin aksiyon tarafının daha güçlü ve akıcı olmasını beklerdim. Ancak bu haliyle de günü kurtarır derecede iyi olan ve nispeten sinemada gitmeye değer bir yapım olduğunu söyleyebilirim. Görülmeye değebilir. 6/10